-
1 kemiklerine kadar işlemek
to penetrate right to one's bones -
2 kemik
-in önüne kemik atmak jemanden durch eine Kleinigkeit beschwichtigen, fam den Mund stopfen;kemik iliği Knochenmark n;kemik yalayıcı Speichellecker m;kemiklerine kadar fig bis auf die Knochen;kemik zarı iltihabı MED Knochenhautentzündung f -
3 kemik
См. также в других словарях:
kemiğine (veya kemiklerine) kadar — iyice, en son sınıra dek Soğuk kemiklerimize kadar işlemişti … Çağatay Osmanlı Sözlük
kemik — is., ği, anat. 1) İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı. P. Safa 2) sf. Bu sert organdan yapılmış Kemik tarak. Birleşik Sözler kemik … Çağatay Osmanlı Sözlük
sızlamak — nsz 1) Hafifçe ağrımak Kafa kemiklerine varıncaya kadar her yanı sızlıyordu. N. Cumalı 2) Yakınmak Ağladı, sızladı … Çağatay Osmanlı Sözlük